Fatih Sultan Mehmet'in MÜKEMMEL Zekası



Özellikle biz Türklerin çok iyi bildiği ve her zaman üstün yetenekleriyle dile getirdiği bir padişah olan Fatih Sultan Mehmet, belki bundan 60 yıl sonra bile bizansın kalbi olan ve 28 kez kuşatılıp kesinlikle alınamaz denen bir şehri üstün zekası ile alan, tüm dünyayı hayretler içerisinde bırakan ve şuanda bile ismi duyulduğunda Türkler hakkında ve zekası hakkında düşmana korku salan bir padişah. Öyle ulu bir padişah ki, Peygamber Efendimiz (s.a.v) bile onu müjdelemiştir. 

Peki sadece tek zeka örneği Kostantinapolisi fet etmesi miydi? Tabiki Hayır. Dünya tarihine adeta çivi çakan bir Osmanlı padişahı, aradan 500 yıl geçmesine rağmen onun bulduğu ve uyguladığı zeka örnekleri kullanılmaktadır. Hala çözülememiş konular gün yüzüne çıkıp, belgesellere konu oluyor. lafı kısa kesip hemen başlıyorum Fatih Sultan Mehmet'in üstün zekasının örneklerini anlatmaya.

KOSTANTİNOPOLİS: Daha önce 28 Kez kuşatılmış bu doğu romanın kalbi şehir, ortodoksların mabedini barındırıyordu. Hristiyanlar için bu şehir adeta var olma, yok olma meydanıdır. Fatih bu şehri alarak dünya tarihi çok ciddi noktalarda değiştirmiştir. Avrupanın rönesans hareketleri, Avrupanın etnik yapısı, bunların hepsi istanbulun fethinden sonra şekillenmiştir. Bu şehri alabilmek için dünyanın en büyük silahını yapan fatih, aynı zamanda bu yaptığı silah buluşu sayesinde dünya tarihindeki en büyük silah devrimini yaratmıştır. 

Projelerini tamamen kendisi çizdiği ŞAHİ TOPLARLA bu güçlü bizans surlarını yerle bir etmiştir. Toplar o kadar büyük  ve etkiliydi ki, toplar test edileceği zaman şehir içinde tellallar bağırarak  korkuya kapılmamalarını halka söylerdi. Sesi tap 24 kilometre öteden duyulan bu toplar, uzunluğu tam olarak 5 buçuk metre ve ağırlığı tam 18 tondu. Kıyamet silahı olarak adlandırılan bu toplar 50 - 60 öküzün çekebildiği bu topları istanbul surlarına kadar getirebilmek 2 aydan fazla bir süre gerektiriyordu. 

Bu toplar dünyanın ilk takviyeli (güçlendirilmiş) surlarını yerlebir edecekti. Bu toplar her atıştan sonra aşırı ısınıyordu ve Fatih üstün zekası ile bunada bir çözüm bulmuştu. Her atıştan sonra top saf zeytin yağına bulanıyordu. İstanbulu fet etmek için hiç denenmemiş, uygulanmamış bir şeyi yapmak gerekiyordu, Fatihte tam olarak bunu yaptı. İnsan mantığına ters bir şekilde, sur üzerinde gördüğü gemileri zeytin yağıyla, yağlanmış kızakların üstünde kaydırarak denize sürdü. sabah uyandıklarında haliç boğazına girmiş olan gemileri gören Bizanslılar mutlak zaferin olduğunu biliyorlardı.

RUMELİ SURLARI: Rumeli surlarını yaptıran fatih buradan bizans gemilerini engellemeyi planlıyordu. ancak bu o kadar kolay bir iş değildi. Fatih Sultan mehmet, bizzat kendi çizdiği devasa topları suya sıfır olacak şekilde konuçlandırdı. Bizans gemileri geçtiği sırada bu toplar ateşleniyordu. Ancak topların Menzili gemileri vuracak kadar değildi. Fatih üstün zekası ile bunada bir çözüm buldu. Günümüzde suda taş sektirme olarak adlandırılan bir yöntemle çözdü. Suya ateşlenen mermiler suda sekerek tam isabet gemileri vuracaktı. Tabiki bunu başarmak yüksek bir matematik istiyordu. Topun açısının çok iyi ayarlanması şarttı. Biraz aşağıda yada yukarıda olması durumunda mutlak başarısızlık olurdu. Bu yöntemi ilk kez bulan millet TÜRKLERDİR. Bu yöntemi yıllar sonra İngilizler Nazi barajlarını yıkmak için kullanacaklardı. 

SEYYAR KÖPRÜ: İstanbul ele geçirildiğinde Fatih Sultan Mehmet fıçı ve sandallardan, seyyar bir köprü inşa ettirdi. Ayakları olmayan bu köprüden Malzeme ve silah sevkiyatı yapılıyordu. Bu durumu surlardan izleyen zavallı bizans halkı, Osmanlıların sihir yaptığına inanmaya başladı. 

HAREKETLİ KULELER: Bizanslılar surların önüne büyük çukurlar kazmışlardı. Bu çukurları aşmak oldukça güç görünüyordu. Fatih tekerlekli yüksek kuleler inşa ettirdi. Bu hareketli kulelerin üzeri çamur ve hayvan derisi ile kaplandı. Böylece surlardan gelen yangınlara daha dayanıklı olacaktı. Ayrıca içine yerleştirilen küçük toplar sayesinde ateş edebiliyordu. Ve surlara merdiven uzatma şansını veriyordu. 

HAVAN TOPU: Fatih Sultan Mehmet küçük çaplı topların ağızlarını gökyüzüne kaldırtarak ve içindeki barutun miktarını çok ince bir matematiksel yöntemle hesaplayarak, bu topların menzilini surların içine ateş edecek kadar etkili hale getirmişti. Günümüzde Havan topu olarak adlandırılan bu teknolojiyi ilk kez Fatih Sultan Mehmet'in icat ettiği kabul edilir. Gökyüzünde bir kavis çizerek yere doğru düşüp hedefi vuran bu toplar, normal topların aksine hedefe düz bir şekilde gitmez. 

FATİH SULTAN MEHMET'İN ZEKA DOLU CEVAPLARI:
Fatih Sultan Mehmet Han hakkında anlatılan bir hikayeye göre, Fatih'in babası Murat Han küçük yaşta Fatihi tahta oturtunca haçlılar birleşip osmanlıya karşı harekete geçer, Fatih babasına bir mektup yazar, mektupta padişahı zorda bırakan, zekasıyla hayrete düşüren şu sözler yer almaktadır;

" Eğer padişah bensem sana emrediyorum gel ordunun başına geç. Yoksa eğer padişah sizseniz lütfen vazifenizi yapın ve orduyu yönetin."

Her iki durumda da padişah ordunun başına geçmek zorundaydı. Ayrıca bir diğer hikayeye göre Fatih bizans imparatorundan bir av köşkü için yer ister. imparator bir sığır derisi kadar yer verir. sığır derisini ince ince ip halinde keser, çok geniş bir yerde bu ipi çeviren Fatih bu verilen bölgede dev bir hisar inşa eder. Anlaşmaya uymayan bizans elçilerine, ip haline getirdiği deriyi gösteren Fatih'e elçiler verecek cevap bulamaz, Bu hisarıda istanbulun fethinde aktif olarak kullanır. 

Fatih Sultan Mehmet'in asırlar sonra çıkan bir sırrı daha şu şekildedir; Fatih bizans sınırına çizdiği Rumeli surlarını Peygamber Efendimize (s.a.v) itafen, kuş bakışı bakıldığında görünecek şekilde, arapça Muhammet şeklinde yaptırmıştır. Asırlar sonra ortaya çıkan bu gerçek belkide daha sonralarda çıkacak Zeka belirtilerine işaret ediyordur. 

Fatihi efsane yapan, Bizans kralına söylediği söylediği sözler, bin yıl geçsede torunlarına yön verecek cinsten; 

"Bir gece ansızın gelir Krallığınızı, İmparatorluğuma katarım."

Böylesine bir padişahın torunlarını tehdit eden dış etmenler, bu sözü yüz yıllarca unutamayacaklar. Biz Fatih Sultan Mehmet Hanın torunlarıyız. 

Fatih Sultan Mehmet hakkında daha söylenecek anlatılacak şeyler o kadar çok ki... Eğer isterseniz bunu devam serisi olarak yazabilirim. İstediğinizi bana mesaj atarak, yorum atarak yada mail yolu ile ulaştırabilirsiniz. Şimdilik;

Mutlu Günler. Takipte Kalın.
Damla.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Photoshop'ta Yetersiz Bellek (RAM) Hatası (96-8 Arasında Bir Sayı Gerekiyor) Çözümü | KESİN ÇÖZÜM

Bir Grafikerin Günlüğü: DEFTER ÖN VE ARKA KAPAK TASARIMI #2